9 Eylül 2018 Başak Burcunda Yeni Ay; Biraz Yeni Ay Biraz Elif

Muhyiddin Abdal
9 Eylül 2018 Tarihinde TSİ.21.01’de, Başak Burcu 17°’de, Su ve Toprak Burcu mensuplarını daha yakından ilgilendiren, bu derecelerde kişisel gezginlere sahip olanları ikinci derece, değişken burçlardan Yay ve İkizler mensuplarını üçüncü derece etkileyecek olan bir YENİAY cereyan edecektir. Başak etiketine sahip kavramlarla ilgili gündeme sahip olanlar için, iki işlemli, önce başağın hasat sembolü devreye girecek, 9 Eylül 2014 Başak/Balık aksı 16°’ de meydana gelen dolunaydan bu yana süregelen yaşam olaylarının hasat zamanı olacak, 9 Mart 2020 senesinde Başak Burcunda gerçekleşecek Dolunay’a kadar ise, şimdikinin ekimi, o vakitlerin biçimi, biçilmesi olarak sonuçlanacaktır. Halden hale geçiş serüveni… ekme- biçme dünyası, Dünya tarlası, yarınların hasatı. Ne muazzam bir sistem öyle. Ne güzel bir inceliktir bu, kalbin fırınında pişen o ekmekler zayi olmuyor. Kötüsü de iyisi de hakkı neyse onu alıyor, hak ettiği ne ise hak ettiğini buluyor. Bugün diyorsun hani yerde mi kalacak onca susuşların sabrı, yarınlara geldiğinde hasat zamanı başladığında hiçte öyle yerde kalmıyormuş. Felek çarkı bir daire bugün dibindesin, diplerin de en dibinde, dönüyor o çark yarın ise en tepede. Yerini ise, ürünlerinin kalitesi belirliyor elbet bu sistemde..
İş, çalışma, yetenekler, beceri, fiziki sağlık, günlük
yaşam içinde en çok uğraştığımız konular ve günlük olarak zihnimizi en çok
meşgul eden düşünceler, takıntı, kuruntu, vesveseler, kişisel olarak
gelişimimiz, görgümüz, entelektüel düzeyimiz, yorgunluğumuz, kendimize
yetebilirliğimiz, başkalarına olan katkımız, nelerle toplumu beslediğimiz, günlük
hayatın içinde nasıl iletişim kurduğumuz, en çok hangi konular üzerine sohbet
ettiğimiz, bu iletişimin bizlere katkısı ve bizim diğerlerine nasıl katkı
sağladığımız, zamanı değerlendirme biçimimiz, çalışma sistemimiz, faydalı ve
faydasız olanı ayırt etmede başvurduğumuz muhakeme gücümüz, pratik
yaklaşımlarımız gibi etiketler zihnimizi bu dönem yoğun şekilde işgal
edecektir. önce düşünce sonra adım gelir, önce soyut sonra somuta dökmek gelir,
an da oluşan yeni hal ile alacağımız kararlar, uygulamalarımız sonuç olarak
bize karnemizi 9 Mart 2020 ‘de takdim edecektir.
2018 yazı göksel epey hareketli idi, üst üste binen Merkür
ve Mars gerilemesi, tutulumlar, Uranüs Boğa Geçişi derken, yukarıda ne varsa
aşağıda da aynısı klişesi ile, yukarıdaki hareket, savaş hali, pek çok insanın
hayatına isabet etti. Bunu izah etmesi zor olacak, gökyüzünde ciddi bir savaş
var, gökyüzündeki karışıklık, yeryüzüne de yansıyor, nasıl anlatılır
bilmiyorum, uçmuş kaçmış olmadan, yaftalanmadan nasıl izah edilir bilmiyorum, Bu
savaşa dahil olacak bir de Venüs gerilemesi gelmekte, 6 Ekim-16 Kasım arasında
Akrep/Terazi arasında gerileme yaşayacak, 8 Ekim 2010 senesinde yaşadığımız Akrep Venüs
Gerilemesinin tekrarı diyebiliriz, Global düzeyde akabinde Arap Baharını
getirmişti, şimdi neyin Baharı neyin kışı? Hala sürecini tamamlamamış, 21
Ağustos 2017 Güneş Tutulması ABD. Kasırgasını da eklersek, görünen köye
kılavuzluk edilmez zaten. Neyse gökte ve yerde devam eden mecazi ve manasında
savaşlara dönelim, haddi aşmadan şunu şuracığa bırakıp, bu konudan uzaklaşalım.
“Göklerin ve yerin orduları, askerî erkânı, Allah’ın emir komutasındadır. O kudret ve hikmet sahibidir, hükümrandır. “ Fetih/7
Mükemmeliyetçi Başak burcundaki Yeni Ay biraz daha
olanı olduğu gibi kabul etmemiz için önümüze ve düşüncemize çeşitli mesajlarla
gelecektir. Ebeveynler çocuklarının mükemmel olmasını ister, patronlar elemanlarının
mükemmel olmasını ister, öğretmen öğrencilerinin, seven sevdiğinin, eş- dost-arkadaş
birbirinin mükemmel olmasını ister. Yaptığımız iş, uğraştığımız herhangi bir
şey, mükemmel olmasını isteriz, halklar yönetimlerin, uluslar birbirlerinin
mükemmel olmasını ister, VE bir tek Allah cc. Kulundan mükemmellik beklemez,
hataya, günaha meyyal yanlarını bilir, olması da gerekir nitekim, bir tek Allah
cc. Doğumdan ölüme kadar geçen sürede
tam bir Mükemmellik beklemez. Mükemmellik ayrıdır kaliteli olmak ayrı, her
mükemmel olan kaliteli değildir.
Her şeyin yok olacağı, çöp olacağı, hiç olacağı bir
dünya aleminde, fazla mükemmeliyetçilik, sağlıklı bir düşünce olmasa gerek. Eleştirilme
fobisi belki de altında yatan neden, Başak denince mükemmeliyetçilik ve
eleştiri akla gelir ilk, bir sebep diğer düşünceye sonuç olabiliyor. Mükemmel
olmak zorunda değiliz, zaten mükemmel isek mükemmelizdir, raydan çıkabilirsin,
ters yollara sapabilirsin, topluma ters düşebilirsin, rezil rüsva da
olabilirsin, toplumun genel ahlak kurallarına aykırı düşen bir hal içinde de
kendini bulabilirsin, e HAYAT deneyimler bütünü değil mi? E Hayat bir okul
alanı, eğitim, sınavlar bütünü değil mi? Bugünün ayyaşı olan Bişr’in, yarının Hafi’si
olmayacağını kim bilebilir. Bugünün zaliminin, eşkıyasının, soyguncusunun
yarının EBU Zer’i
olmayacağı ne malum, SAHİ nedir şu mükemmellik?
Ve nedir mükafatı mükemmel olmanın, yeryüzünde üzerine dünyayı
sırtlayıp, insan olarak zaten imtihanı, o emaneti seçerek gelmişsin, bir yük de o değil mi?
Ve Dost eleştirmez; Önerir, eksiğini görür ve
çözümüyle gelir, eleştiren ise dost değildir, en mükemmeli de ortaya koysan,
mutlaka motivasyonunu bozacak, seni budayacak bir kusur bulacaktır, her çiiiit
denilen davar olsaydı, dağlar taşlar davar olurdu. Her eleştiren haklı olsaydı,
iyi niyetli olsaydı…
İşte bu noktada, hepimizin eleştiriye meyyal olduğu şu
hayatta, sadece ve sadece BAÞAKLAR vardır adı eleştiriciye çıkan, kavram
kurbanı olan, oysa eleştiri değil, çözümüyle, yoluyla yordamıyla çevresinde
olanlara tanısın tanımasın, çözümler getirebilen, sağlam önerileri olan, yapıcı
olabilen ve yüzleştiren, ah evet doğru söylüyor, ah evet benim iyiliğimi
düşünüyor, ah evet bunu yapmalıyım, Hayy Allah nasıl da yorulmuşum dedirten.
Toprak ve Su unsurlarından ortaya çıkan şuandaki muazzam
enerjide, çevremizde yaşamımıza etki eden insanların ne dediklerine bizlere
hangi konuda uyarı yaptıklarına, eleştirdiklerine biraz kulak vermemiz yerinde
olacaktır. Eleştiri mi? Çözümüyle beraber öneri mi getiriyorlar, hasat zamanı
ise biraz dost düşman eleyeceğiz yine. Sağlam ve çürük ayrıştıracağız yine.
İnsan gayesiz olamaz, herkesin kendi çapında bir
gayesi, hedefi var, bir hayali var, bir idealize ettiği uğrunda ömür tükettiği
bir uğraşı var, Kolay değil elbet, insan bazen çevresinden soyutlayamaz
kendini, kendi seçimin olan yolda yürürken her kafadan bir ses yükselir, bilir
bilmez insanlar seninle ilgili üretir de üretir, cadı kazanları kurulur,
yakarlar, ateşe odun atarlar, kulağına gelir duyarsın, yüzüne söylerler
incinirsin, oysa dava da senin, ömür de, yol da, başarı da senin başarısızlık
da, hoş başarıya taktığın mı var sanki, kendin için, o gayeye ulaşmak insanlar
sana madalya taksın diye değil, kendin içindir anlamazlar…hele ki ulvi bir
niyetle ise yolculuğun, hele ki, o uğraştığın işle nice bataktan, beladan
kendini koruyorsan, et pazarına dönüşmüş dünyada, kokuşmuşluğun içinde yer
almaktan alıkoyuyor ise, hele ki, şu zombileşme döneminde kalbini
yem etmemişsen hala ve hala … anlamazlar…
Yol Ben’im, Yolcu da..
Mükemmellik putuyla uzun yıllar yaşadım taparcasına,
yaptığım iş, aileme karşı evlatlık, dost ve arkadaşlarıma karşı sorumluluk,
sevdiğime –eşime karşı en iyi sevgili, topluma yakışan, örf ve adetlerine
bağlı, Hakk Teâlâ’ya yakışan bir kul olmak vs. vs. öyle çok ki bu mükemmellik
takıntım, mükemmel olmayacaksa kalbim rahat etmeyecekse diye diye aslında zaten
mükemmel olan, kusursuz, nice şeyi fırlatıp attım bir kenara, Ah ne büyük yorgunlukmuş,
ne büyük aptallıkmış öyle.
Annem; kabri cennet bahçesi olsun, berzahında hiç
zahmet çekmesin, nur içinde uyusun, ay burcu Başak olan Bayan Mükemmeldi,
ömrünü bu uğurda tüketti, her şeyin en mükemmelini ister, yapar, fiziken de,
beyince de Allah’ım nasıl da yorardı kendini. Anneciğim elinden gelenin
fazlasını yaptı, ama yeryüzünde hayat başka, ruh başka, o mükemmeliyetçi
yapısını sarsıntıya uğratan nice şey yaşandı, Allah’tan korkar, el alem için
yaşardı, kimse eleştirecek bir şey bulamasın diye, bizleri çok temiz
yetiştirdi, abimi de beni de yeğenimi de, Çalışkandı, titizdi, dünya hayatını
çok ciddiye alırdı, sonsuz hayatını da es geçmezdi, iki dünyasını da burada
öyle titiz yaşadı ki, tanıdığım en iffetli, edepli kadındı, mesela edep
konusunda evet ama, ben onun gibi iffetli olamam, güvenemem kendime, şöyle
sağlamından sınanmadım ki. Hani sıkça derim ya, kılkuyruk, idealist, huysuzum diye,
çalışma disiplinimde bu üçleme olmazsa olmazlarım mesela, keyif aldığımı
sanıyordum bu zamana kadar, oysa keyif değil külfetler bindirmişim o şimdilerde iyice ağırlaşan sorumluluğumla
küçülen omuzlarıma. İdealizm bir yere kadarmış, putummuş meğerse, mükemmellik
takıntım annemden geçmiş mesela genlerime, beynimin kodlarına indim geçenlerde,
açtım haritamı önüme, ki ben haritasına ikide bir bakan biri değilim, demişimdir,
günlük hayatıma çalışma zamanlarım hariç ne sohbet adına ne de neler oluyor
bakayım bi adına asla sokmam yıldızları, teslim olmuş kadının neyine gerek,
dedim bakalım bi şu Elif’in bilinçaltındaki kodlarına, koskoca bir
mükemmeliyetçilik çıkıverdi, kurtuluş noktasına baktım Pluto idi, of en zoru
idi, baktım dönemlerine, en son 2015 senesinde bu kodun panzehrini bulmuşum, uygulamışım
ve 2018’in ilk yarısına geldiğimde Pluto
ile Neptün yeniden yoklamış, açmış bilinçaltımın dehlizlerini beni içine
çekmiş, çeşitli vesilelerle bu kodlarımı değiştirmemi sağlayacak çözümleri
buldurmuş. Hoş bulsak ne devayı, alışık olmayınca en fazla birkaç ay işte: )
Neyse, Teori artık tamamdı, pratik zamanı idi, en iyi olmak zorunda değilim, biliyorum
ki zaten öyleyim, idealize ettiğim bir davam, yolum var, bundan sonrasında
gerek yok ki o denli idealistliğe, zaten oturan oturmuş, zemine kazık çakmışım
epeyce sağlam, Hak’tan gelirse, gelir gelen amenna (ecel, ağır hastalık), yoksa
hangi kul o zemini sarsabilir ki, sarssa n’olur hem, kaç yazar, kaç defa
yeniden başlamışsın hayata, hem de diplerin en dibinden, zor mu sanki
sana dedim. Bırak detaycılığı, aşırı kritike etmeyi, hayatı ciddiye almayı, her
şeyin sorumluluğunu içinde taşımayı, bırak mükemmellik takıntısını, olduğu
kadar olmayan kader değil mi? Niye yıpratıyorsun kendini, aha bak kırdın : )
aynı annensin. İşte kızım sana gelinim sen anla, ben kendime diye yazıyorum,
ama siz anlayın: )
Bunlar bildiğim şeyler, zira dert içinde devayı taşır,
uygulama sahasında idi sıkıntı, Bazı şeyleri yaşadıktan sonra inanın bana hiç
önemi kalmıyor kendi hayatınız dışında olan hayatların hem de hiç önemi
kalmıyor. İnsan bazen öyle bir
koşturmaca içinde olur ki, binlercesinin kalbini hayata döndüren doktor, bir
anda kalp krizinden gidebiliyor, bu örneği kimse yaşamak istemez sanırım, ecel
vakti değişmez ama bahanesi değişebiliyor, istemem tabii ki, binlercesinin
hayatına dokunmuşken, kendi hayatına dokunamamış biri olmayı. E müsaadenizle
Elif bir dokunsun kendi o biricik özel hayatına, biraz rahat bırakın da e mi: )
hoş kime diyorsam ta annem gitmeden önce başladım beni bi rahat bırakın 3 ay
inziva diye, sağ olun var olun da hiç rahat bırakmadınız: )
Başak hizmet ile ilişkilidir, yaşadığı topluma,
çevresine, ailesine, köle derler, hizmetçi derler, amele derler, benim de
gölgemdir başak ve tamamlayanımdır, doğrudur evet, bir yerinden başak özü
kapmış olanlar, hayatlarının bir yerinde
mutlaka bir insana, bir işe, bir sosyal konuya kendini adayacaktır, hizmetçisi
olacaktır, bu kaçınılmaz bir şey, kendini unutacaktır. Bir transit alacak, bir
ay geçişi yaşayacak, bir tutulumun tetiklediği önemli bir açılım yaşayacak ve
unuttuğu kendisiyle yüz yüze kalacak, kendini görecek, acıyacak, ne yapmışım
ben kendime diyecek ve kendine hizmet etmesi gerektiğini anlayacaktır.
Yaşamlarımıza bakalım, üzerimize yapışan
sorumluluklarımıza bakalım, gerçekten bu bizim sorumluluğumuzda mı? Vefa borcu
mu var? Hakk rızası mı? Mecburiyet mi? Görevimiz gibi mi oldu? Kusura bakan
baksın, bir adanma göreve dönüşmeye başladı, emri vakilere döndü, aşırı
beklentilerde ise huzursuz olan senden başkası değil yine, Başak Yeni Ay’ı,
Akrep Müşteri ve Oğlak Zuhal arasındaki olumlu açılarla, zamanını, fiziki
kuvvetini, kalbini ve beynini nerelere yorduğunu, ne için yorulduğunu, ne
bulduğunu düşüncelerine getirecektir. Başak analiz edecektir, Balık burcunda
seyreden Neptün ile kurduğu karşıt kontak, Neptün’ün sislerini biraz tsunami
etkisiyle dağıtacaktır. Flu gördüğün her şey netleşecektir. Değişimden, ve
değişimine engel teşkil eden şeylere dur demekten Korkma!
Başak medikal astrolojide, bağırsaklarımızla
ilişkilidir, bağırsağın ikinci beyin olduğunu duymayan yoktur sanırım, Başağın
kutbu Balık ne idi çöp kutusu, herkesin çöpünü, kusmuğunu, boşalttığını,
zehrini emen içine depolayan, Başak ne idi, arıtma, temizlik, bağırsak ne idi,
boşaltım sistemi. Organlarımızla duygularımız birbirine bağlantılıdır,
yaşadığımız bir travma, memnun olmadığımız bir oluşum, vücudumuzda herhangi bir
organı vurabilmekte, bu yeni ay
evresinde duygularımız daha hassas olacaktır, daha endişeli, stres içinde,
kontrolümüz dışında sanki her şey, maddi olarak korkular artacaktır,
evhamlarımız çoğalacaktır, yetersizlik duygusu, özgüven eksikliği çarpıcı
şekilde karşımıza çıkacaktır. Bu da bağırsaklara yansıyacaktır, karın şişliği,
kabızlık, aşırı yeme isteği, midenin almadığı halde sürekli açlık hissi gibi
bağırsak ve sinir sistemini etkileyecektir. Balıktaki Neptün ile kurduğu kontak
duygulardan kaçış, kendini inkar noktasına doğru gel-git içinde bırakabilir, bu
süreci en iyi yönetmenin yolu, kendimizi dinlendirecek herhangi bir aktivite
içinde olmak, üretmek olsa gerek. Renklerin içinde olduğu, desenlerin içinde
olduğu, bir hobi, resim, tığ işi, seramik, tabak, cam boyama vs.
Her şeyin bir vakti var işte, Başaktaki yeni ayda bu
tür işleri günlük hayatın içine bir süre dahil etmek, etkilenmeye müsait
olduğun noktanın önüne set çekebiliyor. Þahitlik etmişimdir. O işlerle keyifle
uğraşırken, belki de çıkış noktasını
bulursun. Sürekli aynı döngü içinde kendini tekrar hiçbir şeyi çözümlemez,
biraz uzaklaşmak, biraz aklın aritmetiğini dinlendirmek iyi gelecektir.
Ve iş üretim kazanç ve bereket noktası, yeryüzünde
Uranüs Boğa’dan çıkıncaya dek ne bet var ne de bereket, fazla şey yapmayın,
kurcalamayın: ) Çok çalışıyorum ama emeğimin karşılığı çok az, çok kazanıyorum
ama emeğimin nereye gittiği belirsiz, çok çabalıyorum ama iş yapamıyorum şu bu
gibi sızlanmalar çoğalacaktır. Hele ki tam Başak Yeni ay evresiyle, gelecek
kaygısı, yetememe sancısı, maddi güvenliğin sarsıntıları gibi konular kimlere
isabet etmiş ise biraz sizleri yoracaktır, Bir senedir dile getiriyorum, Yusuf
Suresinin içindeyiz, 7 sene kıtlık, ekonomik zorluk, gıda alanında bozulmalar, uluslararası
gıdalardan zehirlenmeler, beslenme alışkanlıklarında değişimler, malın
eksilmesi, sağlıkla imtihanlar, can korkusu, iş çalışma üretim alanında aksaklıklar
vs. kanaatkarlığı zorla öğrenmenizi sağlayacak gelişmelerle bir sınava
tabiisiniz. Tam 7 sene, sırasını savan bekleme yapmasın ilerlesin.
“Hiç şüphesiz sizi korku, açlık ve maldan, candan,
hasılattan eksilme gibi unsurlarla bir şekilde imtihan ederiz. Müjdele o
sabırlıları.” Bakara-155
Bakara= Öküz Boğa, 155 meleke=Uranüs
Başak Regulus (İsrafil Kuzey’in Gözcüsü) yaşam
içindeki metamorfoz canlılardaki dönüşüm
Başaktaki Yeni Ay ile bir nevi önünüzdeki 7 senenin
sancılarını hissedeceksiniz, hissediyor da olmalısınız. Bazı şeyler kati
hükümdür, sırasını savmayanlar var, kanaat libasını giymeyenler var, o feleğin
eleğinden geçmeyenler var, hani bize bir şey olmaz diyenler var, sardı
korkular, gelecek yıllar, düşündüm sensiz nasıl yaşanacaklar: ) hah işte aynen bu
şarkıdaki gibi, başak yeni ayı ile geriye bakınca şöyle kibir ekenler için burunlarının
sürtüleceği zamanlar tebrik ederim nur topu gibi ahlarınız doğdu. E sırayla, bugün bana yarın sana. Dikkat edin
n’olur, insan ilişkileri öyle harala gürele yaşanacak, kolay harcanacak şeyler
değil, ilişkide olduğunuz, yakınınızda olan insanlarla daha zarif olun, daha
ince, harcadım bitti yok öyle, bak sizler unutuyorsunuz ama, onların da bir
sahibi var, O unutmuyor, bak felek çarkı dönüyor, yaşattığını yaşatıyor, neden
diye sızlatıyor, e bir dön de geçmişine bak, kim bilir kimlerin incinen kalbinin
yansımasıdır şimdiki hal. İmtihan ayrı o
apayrı onu muaf tuttuk. Neyin imtihan neyin elimizle başımıza getirdiğimiz
olduğunu şükür gayet iyi ayırt edebiliyoruz.
Demiştim biraz Başak, Biraz Elif diye, daldan dala
yazmaları özlemişim
meğerse,
Þöyle bir özet yapmamız gerekir ise; Başak Burcundaki
Yeni Ay’ı hemen şuanda yaşadığın an içinde düşünme, 9 Mart 2020 senesine bir
gel, 1.5 sene geriye git, bu satırları hatırla, işte sağlaması sana. Ne idi,
mükemmel olmak zorunda değilsin, mükemmellik bir puttur, mükemmel olan yalnız
Hakk, senden beklenen ya da sana yakışan mükemmel olmak değil Kaliteli insan,
kaliteli kul olmandır. Günahında da hatanda da kaliteni konuştur. Elle tutulur
bir şey bırak ötelere, detaylara fazla takılma, hayatı fazla ciddiye alma,
beynini evham kurtçuklarına teslim etme, karşındaki insanlardan mükemmellik
bekleme, hepimizin zaafları eksikleri mevcut, sen birlikte yürümek istiyor
musun onu de hele, cevabın evet ise,
dostunu, eşini, sevdiğini, işini, ortamını eksiğiyle de sev, farklılıklarıyla
da sev. Değiştirme çabasına girme artık bırak, fiziki sağlığın duygularından
etkileniyor, sana acını yaşama üzerini ört diyemem, acını bir süre yaşa, ama fazla
takılı kalma oralarda hemence çık, bir hastalık bulaştırmadan kendine, zarar vermeden o
ilerde senden hesap soracak organlarına, fiziki sağlık komple Başak ve 6.ev
alanıdır. 12.ev duyguların yatağıdır, 12.evde yaşa bitir ve 6.evi hasara
uğratma.
Pluto-Ay+Güneş arasındaki toprak üçgeni, yanlış
anlaşılmış olayları gündeme getirebilir. Üzeri örtülmüş, iletişim kopmuş, ara
ara beyni yoklayan neden sorularının cevabını önünüze getirebilir. Yanlış
anlaşılmış ve hayatınıza etki eden meseleler, sırlar, sizden gizlenen bazı
gerçekler bu dönem içinde çözülebilir.
Akrep Jüpiter- Ay+Güneş arasındaki toprak ve su uyumu,
yaşantınızda neyin eksik neyin fazlalık olduğunu gösterebilir, akrep etkisiyle
çürükler temizlenebilir, korkularımızın yersiz olduğunu anlayabiliriz, zihinsel
olarak kendimizi hiç olmadığı kadar güçlü hissedebilir, başak etkisinin
getirdiği, o ezik, o özgüvensiz, o çekingen yapımızın dönüşmeye başladığına
şahitlik edebiliriz. Gelecek için daha iyimser bi ruh haliyle, harekete
geçebilir, en boşvermişimiz bile kendini bir hedef belirlemiş, ve gelecek için plan-program yaparken
bulabilir. Þuandaki düşünce tohumları
2020 itibariyle filizlenecek, topraktan başını çıkarmış olacaktır. Kimin için?
harekete geçmeyi bilmiş, bu nasibin nasip olduğunu fark etmiş ona göre adım
atan somut olarak artık faaliyete geçenler için. Bazı şeyler hani çabamıza
bağlı ya, işte çabamıza bağlı kılınmış bir göksel tesir. Yakala : )
Velhasıl-ı kelâm: Sözün Özü, Bu yeni ay etkisiyle çoğumuz, iş, çalışma üretim alanında epey hareketli günlere adım atacağız. Başak toprak unsurunun en çalışkan, en akıllı ve en pratiğidir, kendi hayatı için fazlaca bu özelliğinden yararlanamasa da, sevdiklerinin hayatında pratik çözümleri konuşturur. Hayatımızda uğraşı alanımız olan, sorumluluk sahibi olduğumuz konu ve kişiler, kişisel bakım, öz benliğimizi onurlandırma durumlarıyla ilgili, yeniden bir düzenleme içine gireceğizdir. Yaptığımız işlerle ilgili, fiziki ve beyinsel harcadığımız eforla ilgili, bir denge tahtasına ihtiyacımız var. TAMAM her zaman keyif almayabiliriz, ama hiç keyif almadan robot gibi çalışıyor, koşturuyor isek, biraz daha keyifli alanlar oluşturmak için harekete geçebiliriz. Biraz daha sade, biraz daha basit yaşayabiliriz. Ey instagram Halkı: )
Çok düşünen çok yanılır, akıllı düşünürken deli dağı
aşar demişler, biraz delilik bu dönem iyi gelecektir. Çok düşünmek bu dönem
hiçte öyle yerinde değil, sonra devreye mükemmeliyetçilik takıntısı giriyor, o
karışıyor bu karışıyor, yeni yeni aslında var olmayan olmayacak da olan
kuruntular beyni işgal ediyor, bir de bakmışsınız ki siz bu halde düşünürken
deli dağı aşmış bir de tepesine bayrak dikmiş. Özellikle bu dediğim iş-çalışma
hayatı için geçerlidir. İlişkiler adına değil, ilişkiler artık en baştan
ofsayt, yıldızlar neylesin aklı çözer atar da kalp işte insan kalbi çözülmesi
en zor alan. Yaşa geç ilişkileri, beklentisizce, an ’da keyifle, sıkıntı oldu
ise acıtmayacaksa ayrılık, yol ver gitsin, düşme peşine, yasını tutmak da ne
öyle: ) hem ne demiş Hz. İsa, “vazgeçtiğin topraklar senindir” vazgeçince daha
bir kıymetli oluyorsun akıllım. Sen vazgeç… oof Elif yine dünyevileştin ha. Napiim,
çoğunuz bu satırları ilişkimde ne olacak diye okuyorsunuz, bir kuble
iliştiriverdim, öyle aylık, 15 günde bir yazılan yazılarla aydınlanmaz bu işler. Zaten
sizler böyle beklentilere gire gire, şu ilmi safsata yapan, magazin boyutuna getirenler
değil misiniz ey halkım. Bir çekidüzen ver kendine de, bizler de ilmi ilim gibi
saçalım artık: ) atarım giderim seviom kendimi.
Ayy ben ilişki-çelişki uzmanı olcem, sahi ben ne
olcem, hala karar veremedim, ergenlik bunu gerektirir, ergenim daha, büyümeye
hiç niyetim yok. yani hem star, hem profesyonel, hem artiz (artist), hem de ergen bir halan var
bebeğim işin zor : ) Dünya ile geçiyorum dalgamı çak o zaman çak çak… Benden bu
kadar ısınma yazım idi, sahada bol bol görüşeceğiz, Eyv’Allah.
Sevgimle
kalın e’mi
Elif
Hece Öztürk
8
Eylül 2018- Sığınağımdan bildirdim
Yetmez, Annem Senin İçin;
sırdaşım, sır kutum, arkadaşım, dert ortağım, günaydınım, datlı dillim, güler yüzlüm, ceylan gözlüm neredesin sen...
(10) YORUMLAR ( Yorum Ekle )
Gönderen: NurHep kalbimdesin - Elifim Cananım, hep aklımda ve kalbimdesin. Cumartesi akşamı güzel anneciğine dualar ulaşmıştır inşallah. Cennet mekanlarda olsun teyzeciğim... Sarıldığımı düşünerek yazıyorum sana. Canım benimm..
15 Ekim 2018, Pazartesi, 23:40
Gönderen: akrep-burcu.com'dan
Buna bir anlam veremedim. - insan rüştünü ispatladıyda kimse ona zarar veremez..hiçbir isim onun prestijine etki edemez..ki zaten o iyi bir isim..buraya keşke bu açıklamayı yapmak zorunda kalmasaydım..evet bazı insanlara kırgınım..ama zor anlarda bunu unutabilirim..gözlemlerime göre dünya nüfusuna yakın insan vicdan sahibi değil..saygı da yok..neyse teşekkürler paylaşım için..yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum..basit astrolojik dilden anlarım..çok ayrıntı kafamı karıştırsada ısrarla okumaya çalışıyorum yinede..zamanla belki biraz daha ilerleme olur anlayışımda..astrolojik dili biraz daha çözerim umarım..
8 Ekim 2018, Pazartesi, 13:39
Gönderen: akrep-burcu.com'dan
Allah sabır versin - Başınız sağolsun Elif Hanım.
6 Ekim 2018, Cumartesi, 10:06
Gönderen: Dikkat vakti
Sözlerinin rayihasında ıhlamurlar - Anneciğine Mevlam rahmet eylesin. Mekanı cennet, makamı âli olsun.
Yük getiren değil yük alan dostlar biriktirelim. Kimseye yük yapmasın bizi Essamed olan.
Ve şiir başlangıcı. Sözlerinin rayihasında ıhlamurlar uçuşuyor ne yapalım.
Besteler devşirdim leb-i lâlinden
Saadetler çaldım şen cemâlinden
Kaç defa vuruldum şuh hilâlinden
Aşkına müptela oldum cânânım
30 Eylül 2018, Pazar, 03:04
Gönderen: ilirya seven
Acı - AH BENİM KUZUM ALLAH RAHMET EYLESİN BU GÜN OKUDUM BU GÜN ÖÐRENDİM RABBİM MEKANINI CENNET EYLESİN SANA VE AİLENE SABIR DİLERİM BAÞINIZ SAÐOLSUN AH
22 Eylül 2018, Cumartesi, 17:10
Gönderen: barbaros
. - allah rahmet eylesin ...vefatlarda kelimeler kifayetsiz kalır...cennetmekanı olsun annenizin
12 Eylül 2018, Çarşamba, 20:51
Gönderen: selin
bulamadım.. - Anamızın vefatı ile üzüldüm çok..ki asıl üzüldüğüm onun vefatından çok; senin, onun yokluğunu yaşaman oldu Elif can.. aynı anadan bende de var (yaşayan) ama yokluğunu düşünmek bile bana ne yapıyorsa sana da onu yapıyordur, diye üzüldüm işte çok..En kemali NURlara tevhid olmuştur inşeALLAH.. Demek artık sen de eski sen olmayacaksın, boynu büküğüm..
Yüzünü bile görmediğim, ancak buradan bildiğim sevgili can yoldaşım Elif, yazdıkları ile Gönlüme dokunan iki kişiden biri olan Elif (diğeri Nazan Bekiroğlu), 28 harfli alfabemizle oluşturulacak hiç bir kelimenin tarif edemeyeceği kadar yakin olduğum ve sevgi beslediğim Elif, ALLAH'ım sana güç kuvvet versin, ilmini artırsın inşeALLAH..Bizlere de idrak versin ki, anlatanın anlattığını anlayabilelim ve anladıklarımızla amel edelim..
Yol senin, yolcu sen amma velakin dua et de Menzilimiz bir olsun..
Bu dünya hapishanesinin Anlarından birinde seninle dünya gözüyle tanışmak da nasip olsun inşeALLAH..diye dilerim ben..
9 Eylül 2018, Pazar, 11:44
Gönderen: Nalan
Senin tabirinle beyne küpe yapılması gereken sözler. - E sırayla, bugün bana yarın sana. Dikkat edin n’olur, insan ilişkileri öyle harala gürele yaşanacak, kolay harcanacak şeyler değil, ilişkide olduğunuz, yakınınızda olan insanlarla daha zarif olun, daha ince, harcadım bitti yok öyle, bak sizler unutuyorsunuz ama, onların da bir sahibi var, O unutmuyor, bak felek çarkı dönüyor, yaşattığını yaşatıyor, neden diye sızlatıyor, e bir dön de geçmişine bak, kim bilir kimlerin incinen kalbinin yansımasıdır şimdiki hal. İmtihan ayrı o apayrı onu muaf tuttuk. Neyin imtihan neyin elimizle başımıza getirdiğimiz olduğunu şükür gayet iyi ayırt edebiliyoruz.Ellerine emeğine yüreğine sağlık kendide gonlude ilmide yetenegide ozude sozleride güzelim.
8 Eylül 2018, Cumartesi, 23:23
Gönderen: yolcu
inna lillah ve inna ileyhi raciun - elif'ciğim şuan içime bir öküz oturdu resmen. canım benim başın sağolsun. anneciğin senin gibi bir güzel tohum bırakmış bu dünyaya, kökleri sağlam. metin ol yavrucuğum. menzili mübarek olsun.
8 Eylül 2018, Cumartesi, 22:05
Gönderen: nur
Sensiz olmaz - Elif'im anneciginin ruhu sad olsun. Yollarinda elleri hep ellerinde, ellerinizde olsun...
8 Eylül 2018, Cumartesi, 21:37