29 Mayıs 2018 Yay Burcunda Dolunay; Ey Özgürlük
29 Mayıs 2018 Tarihinde, TSİ.17.19’da, İkizler/Yay aksında, Yay Burcu 9°’de bir dolunay cereyan edecektir. 2018 başından bu yana süregelen göksel gezginler dünyasındaki gelişmeler, değişimler, tutulumlar, ağırlama ve uğurlamalar, gerileyen kolektif gezginler ve kişisel gezginlerin ardından yıl ortasına doğru giderken, bu Dolunay evresi geçmişten şimdiye, kabz hali, engeller, zorlukla elde edilenler, sabır isteyen işler ve gergin dönemlerin ardından bir nebze şuurları ve bilincin tarlasını rahatlatacağa benziyor. Gökyüzünde sevgi, merhamet ve ılımlı, barışçıl Su unsurundan oluşmuş Büyük Su Üçgeni, her türlü olumsuzluğa rağmen, kilitlenip kaldığımız karamsarlık, sıkılma, buhran, sıkışma gibi hislerimiz var ise, bunu dağıtacak, farklı pencereden olayları görmemizi sağlayacak, daralmış göğüs kafesimizi genişletecek vizyonları görmemizi- hissedişleri duyumsamamızı sağlayacaktır. Balık- Neptün’ün sezgiselliği, mesaj dolu rüyaları, Akrep-Müşteri’nin inançla olumlu yönde hayatı iyileştirme olanağı sağlayan düşünceleri harekete geçirmesi ve Yengeç- Zühre’nin nazik salvolarla, kırıp dökmeden, sevgi dilinin yumuşak, ehilleştiren tonuyla kuracağı iletişim dünya zindanından kimileri için çıkışı sağlayacaktır.
Geçmiş
Linkler:
25 Mayıs 2013
Yay Burcunda Ay Tutulumu ve Etkileri Revizyon
13 Haziran 2014
Yay Dolunay Etkileri; Sil Baştan
2 Haziran 2015
Yay Burcunda Dolunay; Bahçe Duvarından Aşmak
20 Haziran 2016
Yay Dolunayı Etkileri; Hayâller vs. Hayatlar
İnanıyorum
evet, her zorlukla beraber bir kolaylık mutlaka var, vardır değil var! Bir konuya
sabitlenip takılı kalmak, akarken zaman nehri insanın çıkışı kurtuluşu olacak
pek çok vesileyi görmesini engelleyebiliyor. Her insan derdinin içinde
devasının ne olduğunu biliyor, biliyor bilmesine de içinde olduğu şartlar,
kayıp ve kazanç terazisinde ağır basan kayıp kefesinin korkusu ile o derdi çoğu
zaman sahipleniyor, boyun eğiyor ama kendine ediyor. Doktor yazmış ise
reçeteyi, iyi de gelmiş ise o ilaç, başka doktora gidilmez, ama gidiyor işte,
gittikçe daha bir karmaşık hale geliyor, deva olacak olan da deva vermiyor.
İnsan ne ederse kendine ediyor. O şartları şimdilik kabul ediyorsun, ama
içindeki özgürlük tutkusu, kendini gerçekleştirme dürtüsü, bireyselliğini ilan
etme hayali olduğu sürece, er ya da geç şartlara isyan ediyor ve dur diyorsun.
İşte bu stop düğmesine basma zamanı önemli, harabeye dönmeden, yıkılıp kaldığın
yerden, bir daha doğrulamayacak kadar düşmeden, içinin mavisi griye dönmeden,
geç kalmadan stop düğmesine basmak gerekiyor.
Hayatımızın her alanında, bizi kısıtlayan, daraltan, kendi bilincimizin
yarattığı kaygı ve korkular da olabilir bu, dışardan gelen bir baskı da, içinde
olduğumuz toplumun yanlış öğretileri de olabilir bu, yine her zaman değindiğim
yaşama şahitlikle sabit, kendinden kurban vermeden, Can’ı canan için kurban
etmeden, önden peşin peşin ödenmiş bir bedel vermeden özgürlüğe ulaşmak, huzura
kavuşmak zor. Uzun perdede Balık Neptün ile dolunayın kurduğu Değişken Kare
etki, düşlediğimiz yarınlar için, hayallerimiz ve dualarımız için, ne
yapıyoruz, ne kadar emek veriyor, ne kadar çabalıyoruz, ne kadar sabra sahibiz
bizi bir tefekküre davet ediyor. Kendimizden, canımızdan bir parça vermeden,
bir şey adamadan bizi özgür kılacak her ne ise, maddi güç, manevi güç buna
ulaşmak zor.
Hepimizin
bir hayat merdiveni var, kiminin hızla çıktığı, kiminin ağır aksak, kiminin çıktığı
basamağa, bir daha geri dönmemek için, temkinli ve sakin, sağlam çıktığı. Çıkarken
hayat merdivenlerini bir bir, her zaman arkamızda bir destek olmayabilir, bize
yol yordam öğretecek, tecrübeleriyle bizi tehlikelerden koruyacak birileri
olmayabilir. Ay düğümleri ile Dolunay figürlerinin olumlu etkileşimi, Hava-Ateş
unsurlarındaki bu güzel uyum, cesaretimizi, sorunlarımızla başa çıkma gücümüzü
artıracaktır. Takılı kaldığımız basamaktan ileriye doğru adım atmamamızı sağlayacak
gereken gücü içsel olarak kendimizde bulacağımız, dağıldığımız yerde kendimizi
toparlayıp yeniden yürümeye başlayacağımızı ve bunu yaparken bu defa
yalnızlığın korkusunu duymadan, desteğe ihtiyaç kalmadan kendimizin
başaracağını gösteriyor. İnsanın en iyi kendisi sahip çıkar hayatına. Sen sahip
çık, göster bir kendini, gerektiği yerde elbet sana yardımcı olacak vesileleri,
işaretleri Hakk gönderecektir kapına. İnanç-İnanmak, evet daha üstündür
bilmekten: ) Çoğumuz inanıyoruz ama öylesine inanıyoruz, kalbimizde bir Yaratıcının gücünü hissediyor ama tam anlamıyla onun gücüne teslim olamıyoruz, Teslim
olanlar var, şanslıyım bu sisteme şahitlik ediyorum, onların yaşamlarının
içindeyim, İlahi desteğin her anda yanlarında olduğunu görebiliyorum, metafizik
denilen bir gerçek de var hayatta.
Dolunay
fazları, içinde gölgesini taşır, karşıt açıya geçen Güneş ve Ay’ın oluşturduğu
büyük yuvarlak ışığın içinde bir de gölgesi vardır. Bu yüzden dolunay fazları
insanın gölgesiyle yüzleşmesi anlamına gelir. Yeni Ay evrelerinde her şey daha
iyimserdir, gölgemiz baskılanmıştır, Þimdi İkizler/Yay aksının oluşturduğu
dolunay ve içine yerleşmiş sabit yıldız Antares, iletişim ve davranışlarımıza ait
gölgelerimizi ortaya çıkaracaktır. Takıntılı, kötümser, kör, öfkeli, yüksek ses
tonu, dinlemeden, anlamadan verdiğimiz tepkiler, sürekli kendimizi haklı
çıkarmaya çalışmalar, hayatımızda cereyan eden olumsuz her şeyi bir başkasına
yüklemek, sürekli laf sokacak, can yakacak, üzecek, sanki rakipmiş gibi, öne
geçmeye çalışmalar, kendi yarattığımız cehennemler diğerlerinin cehennemine
çekilmeler, hayır, dur diyememeler. İşte bu dönem ta ki sonuçlanmasını Aralık
sonunda görünceye dek devam edecek. Eli çabuk tutmalı, Aralık’a bırakmamalı,
cahillik ve bilgelik arasındaki sınırda, bilgeliğin sukut ve sabır olduğunu,
cahilliğin öfke ve çok konuşmak olduğunu anlamalı, şu işi şimdiden çözüp,
yüzleşip, bilge olan tarafa geçmeli. Çok konuşmak sürekli kendini savunmak
haklı olduğu anlamına gelmez insanın!!!
İkizler
kanadının yöneticisi Utarit Boğa Burcunda son derece, anaretik derecede, Sabit
düşünce kalıpları gölgemizdir, sabit, dogmatik, katı ve sert düşüncelerimizin
bize açtığı zararları çok net şekilde görmeye başlayabiliriz. Her sabit düşünce
insanı kendine mahkûm eder. Sabit olan tek şey var bu yeryüzünde ve insanı
kullar içinde, hiyerarşik bir sistemde olmasına rağmen özgür kılan; Yaradan’a
olan kulluğu ve gerekleri. Gerisi insanın kendine ördüğü hayali kafes.
Bu
değindiğim konuları daha evvel deneyimleyip aşanlar vardır, onlar için değil,
henüz gölgesiyle yüzleşmemiş, şu aralar hayatında cereyan eden bazı olumsuz olayların
içinde, nedenini sorgulayanlar için bir reçete bu. Sabit, katı, kuralcı,
kendimize engel oluşturduğumuz ve farkına varamadığımız davranış
kalıplarımızın, bizde ne gibi hasarlar açtığını idrak etmemizi sağlayacak bir
gökyüzü görünümü mevcut.
Yay
ve Balık ortak yöneticiyi paylaşır, ikisi de sınırsızdır, sınırlandırılmaya
gelemez, baskıya gelemez, balık sessizce kaçar, yay gürültü kıyamet, şimşekleri
çakar, alıp başını gider. Bu dolunay fazında ciddi bir baskı, tutukluluk hali
hissediyor olabilir çoğumuz, psikolog ya da geçici sakinlik kazandıran,
faydasından çok zararı olan kimyasallara başvurmadan, iki değişken burcun yöneticisi
Müşteri’nin Akrep’teki şifalı yolculuğunda, Neptün ve Zühre ile kurduğu olumlu
kontaktan faydalanabiliriz, bu defa kaçmak yok, gitmek yok, yüzleşmek var,
insanla kurduğumuz iletişim kadar, kendimizle iletişim kurmuyoruz, onun bunun
yaptığıyla ilgilenmekten, sonuçlarını değerlendirmekten, kendimizin yaptığı ve
içinde olduğumuz sonuçları görmüyoruz, ayna bu defa kendi yüzümüze
doğrultulmuş, psikologluk hale getiren nedenler, o aldığın ilaçlar ne için?
Hangi yaşanmışlığın getirisi, bunda senin payın ne? Bu da bir tür kaçış, bu da
bir tür sorunları, çöpleri halı altına süpürmek, gözüne görünmeyince temizlediğini
sanmak. Ciddi bir bilinçaltı uyanması mevcut, bunu bu dönem rüyalarınızla da
test edebilirsiniz, kendimizi, kendimizle kuracağımız sağlıklı bir iletişim ile
iyileştirebilir, sınırları kaldırabilir, kendi hapishanemizden, kendi elimizle
girdiğimiz gibi, kendi ayağımızla da çıkabiliriz.
Ve
önemli bir konuya daha değinelim, Akrep takımyıldızından olan, Dört Büyük
Kraliyet Yıldızlarından, Batı Kapısının vekili, Azrail ile eşdeğer Antares
yıldızının Yay Burcundaki Ay ile kavuşumda olduğunu görüyoruz, Dolunaya eşlik
etmiş, alt zemini kaygan olan, ilkel dürtüleri ile başetmeyi henüz öğrenememiş,
öfke kontrolü olmayan, şiddete meyli olan, yaşadığı sorunlarla başa çıkma gücü bulunmayanlar
için zor bir dönemi gösteriyor. Çevremizde veyahut içinde bulunduğumuz
aile-iş-arkadaşlık ilişkisinde bu yönde eğilimleri olanlar var ise, bir süre
onlardan uzaklaşmak tedbir adına gerekli.
Global
olarak önümüzdeki 3 gün içinde bu sabit ve güçlü yıldızın dolunay ile
kaynaşmasının getirisi, silahlı büyük çatışmaları, suikast, terör eylemlerini
körükleyebilir. Yıldızlar insanın düşüncesine nüfuz ediyor, her bir yıldızın
etkisini alan yeryüzünde bir insan oluyor, bir eylem olacak ise, antares
dolunay ile kavuşumda ise ve bu yay ise, din, yükseköğrenim, gazeteci, yazar,
okullar tehlike altındadır demek oluyor. Boğa’da para dünyası, ekonomi,
bankalar nasıl ki Uranüs geçişi ile hareket kazandı ise, bu da aynen öyle. Alın
size korelasyon kurmak için dev bir ipucu: )
Velhasıl-ı
kelâm; Sözün Özü,
Gökyüzü gezginlerinin hemen hemen hepsi görev başında, yeryüzüne baktığında çok
yoğun dolu dolu bir gündem, her şey ayaklanmış durumda, önemli değişimler
kapımızda, sadece bizim değil, tüm dünya için böyle, Özgürlük, bu altı aylık dönemde damgasını
vuracak 2018’e, lakin her özgürlük ayaklanması da, haklı bir ayaklanış anlamına
gelmez. Dünyanın dengesini bozduk zaten,
at izi it izi karışmış birbirine, Hangi isyan temiz ve etik, ardında karanlık
güçler yok ki, içinde olduğumuz zaman diliminde hiçbir şey temiz ve etik değil
kirlendik kirleneceğimiz kadar. Oldu olacak, kırıldı nacak, anneciğimin bana
günde beş vakit telkinidir bu söz: ) o alabildiğine kötümser ben ise
alabildiğine iyimser, ne oldu ki, daha kırılmadı benim nacak: ) Ey Özgürlük!!!
Bilinç
fabrikasında epey bir hareketin olduğu şu günlerde, rüyalarınızı takip edin,
rüya da Hakk Teâlâ’nın ilimlerinden bir cüz, bu defa yüzleşmelerimiz rüyamızda
olacak, rüyamızda gördüğümüz sembollerle olacak, ürkmeyin, korkmayın. Vesilesiz
iş olmuyor hayatta, bazen rüyalar, bazen yıldızlar, bazen yıldız gibi insanlar
yolumuzu doğrultmak, kendi cehennemimizden kurtulmak adına vesile oluyor.
Hedeflerimiz
için düşlediğimiz yarınlar için iş başa düşüyor, emeğimiz, samimiyetimiz,
ödediğimiz bedeller yeterli mi değil mi, yeterli ise Yay’ı gerip, oku hizalayıp
hedefe doğru atış yapabiliriz. Bu benim için geçerli, kimsenin kalbini kendim
kadar net bilemem, ben artık eminim, gerdim Yay’ı, hizaladım hedefi fırlattım
oku,
Sabit
düşüncelerimizi biraz esnetme zamanı, dogmatik düşüncelerimizi biraz
genişletme, farklı pencerelerden görme zamanı. İletişimde hırçın, benmerkezci,
kavgacı kaba üslubu bir kenara bırakıp, sevgi dili ile konuşma, uzlaşma zamanı.
Bu dolunay sadece Yay ve İkizler temalarını öne çıkarmıyor, tüm burçlara ve göksel
gezginlere ait ne kadar tema var ise hepsi birbiriyle etkileşimde. Çoğumuzun
geleceği şuanda zihninde ürettiği düşüncelerden şekillenecek. Düşünce ve
sonrası eylem. Geleceğimiz için düşlediğimiz hayatın temellerini atarken,
gerçekten istediğimiz bu ise temeli atalım, her dua kabul olur, her düşünce şu âlemde
bir vücut bulur, yıllar sonra bu satırlar kendini hatırlattığında umarım pişman
olmam, olmayız: ) layıksak o gelecek bizimdir, biz de umarım layık kalırız… Ey
Özgürlük!
Sevgimle Kalın e’mi
Elif Hece Öztürk
29 Mayıs 2018 İstanbul’dan
bildircem : )
(4) YORUMLAR ( Yorum Ekle )
Gönderen: SüleymanNerelerdesin Ya Dost - Nerelerdesin sen Rabbim ,aşkına ruhu güzel , gönlü güzel
Gitme bir daha öyle sessize bizsizliklere
bilmez misin nice gözler seni arar bu sayfalarda
kimi ruhlar yazılarında bulur sakin limanı
bense nefsime cephane yaparım sözlerini
gitme bir daha böyle sessizce emi ruhu güzel gönlü güzel
belki bencillik bizimkisi , ama nefis işte
hep duymak istiyor sözünü nasihatını
yazmasan da köşkün her daim hazır
ruhumuzda gönlümüzde ve her daim dualarımızda
sen yine de gitme emi ruhu güzel gönlü güzel.
Eski danışanlardan bir hayırsız.
11 Haziran 2018, Pazartesi, 21:04
Gönderen: Özlem
: - "Çoğumuzun geleceği şuanda zihninde ürettiği düşüncelerden şekillenecek. "
Hedefi 12 den vurabilmemiz dileğiyle. ...
Rüyalar, yıldızlar ve yıldız insanlar şekillenirken vesilemiz olsun.🌹
30 Mayıs 2018, Çarşamba, 23:10
Gönderen: Akrep burcu sitesind
Kendimizi bilmek ve sevmek - Yukarıdaki yorum harika..çok beğendim..çok isabetli tespitler yapmışsınız..sadece bu yazı değil tüm yazılarınız çok özel..onlarda kendimi buluyorum..insanı en iyi kendi tanır..neyin kendi için en iyi olacağını yine kendi bilir..ama bu tavsiyelere kulak tıkayacağı ankamıba gelmez tabi..ama son karar bizimdir,öyle olmalıdır..kurtuluş iç sesimizde ve kendimize sevgimizde..dolunayın ışık olması dileklerimle..hepimize..
30 Mayıs 2018, Çarşamba, 05:39
Gönderen: Ýlknur Nalan
Her Zorlukla Beraber muhakkak bir kolaylık vardır. - vardır değil var! Bir konuya sabitlenip takılı kalmak, akarken zaman nehri insanın çıkışı kurtuluşu olacak pek çok vesileyi görmesini engelleyebiliyor. Her insan derdinin içinde devasının ne olduğunu biliyor, biliyor bilmesine de içinde olduğu şartlar, kayıp ve kazanç terazisinde ağır basan kayıp kefesinin korkusu ile o derdi çoğu zaman sahipleniyor, boyun eğiyor ama kendine ediyor. Doktor yazmış ise reçeteyi, iyi de gelmiş ise o ilaç, başka doktora gidilmez, ama gidiyor işte, gittikçe daha bir karmaşık hale geliyor, deva olacak olan da deva vermiyor. İnsan ne ederse kendine ediyor. O şartları şimdilik kabul ediyorsun, ama içindeki özgürlük tutkusu, kendini gerçekleştirme dürtüsü, bireyselliğini ilan etme hayali olduğu sürece, er ya da geç şartlara isyan ediyor ve dur diyorsun. İşte bu stop düğmesine basma zamanı önemli, harabeye dönmeden, yıkılıp kaldığın yerden, bir daha doğrulamayacak kadar düşmeden, içinin mavisi griye dönmeden, geç kalmadan stop düğmesine basmak gerekiyor. Hayatımızın her alanında, bizi kısıtlayan, daraltan, kendi bilincimizin yarattığı kaygı ve korkular da olabilir bu, dışardan gelen bir baskı da, içinde olduğumuz toplumun yanlış öğretileri de olabilir bu, yine her zaman değindiğim yaşama şahitlikle sabit, kendinden kurban vermeden, Can’ı canan için kurban etmeden, önden peşin peşin ödenmiş bir bedel vermeden özgürlüğe ulaşmak, huzura kavuşmak zor.Bakkkk yine kulaklara küpe kalplere vuran sözler.Ellerine emeğine yüreğine sağlık gurban😘❤️🌹❤️Dip Not Gül kokulu odalardan gül kokuları gelmiş.
29 Mayıs 2018, Salı, 22:26