4 Kasım 2017 Boğa Dolunay Etkileri; Dönüşüm Karnesi
Nasıl
da eğleniyorsunuz merhabalarınız memnun oldumlarınız ağzınıza sığdıramadığınız
dişlerinizle kocaman gülümsemeleriniz, "bak canım bu bu canım bu da sana
bahsetmiştim ya hani aa evet tabi" li takdimleriniz, dar masaların
çevresinde gittikçe genişleyen kalabalıklarınız, onu okudum bunu duydum aldım
ama daha okuyamadımlı çok satan kitap listeli sohbetleriniz, rujlarınız,
rimelleriniz, kirli sakallarınız, içinize çektiğiniz göbekleriniz, kazağınızın
altından eteklerini sarkıttığınız gömlekleriniz, dinledikçe büyüyen göz
bebekleriniz, içinizden geçirdikleriniz, tutkularınız, beklentileriniz,
kıskançlıklarınız, kurnazlıklarınız ve entrikalarınız ve topuklu
ayakkabılarınız ve parça tesirli yalanlarınız, efsanevi iç çatışmalardan sonra
geliştirdiğiniz insanseverliğiniz ve hobileriniz ve fobileriniz ve
kompleksleriniz, mendil satan çocuklara iğrenik bir şefkatle bakan gözleriniz,
çakmaklarınız, tabakalarınız, çantalarınız ve onbeş dakikalık hoşlanmalarınız,
Lacan'lı Derrida'lı Althusser'li post-modern sohbetleriniz ve sonra kalkıp bara
gitmeleriniz, içkileriniz mezeleriniz ve güzel ülkemiz için üzülmeleriniz ve
üzüldükçe birbirinize sokulmalarınız sokulmalarınız sokula sokula
kaynaşmalarınız ve sarılmalarınız ve yalpalayarak eve gitmeleriniz ve
kusmalarınız ve sevişmeleriniz ve kavgalarınız ve çabucak barışmalarınız ve
tekrar sevişmeleriniz ve önce sarılıp sonra sıkılıp sırtınızı birbirinize
dönerek uyumalarınızla siz..
Ah canım insanlar sorarım size.. Sizinle biz birbirimizi nasıl anlayabiliriz?- Ali’m LİDAR – (değerim-değerlim)
4 Kasım 2017 Tarihinde TSİ. 8.22’de,
Akrep / Boğa aksında, Boğa Burcu 11 °’de Dolunay gerçekleşecektir.
Gözlemlerime binaen, Boğa sembolizmine ait konuların etkisine çoktan girmiş
durumdayız. Sokakta, evde, iletişim halinde olduğum insanlarda, medya
gündeminde, davranış ve düşünce kalıplarında yaptığım gözlem hem dışarıdan hem
de kendi hayatımdan şahit olduklarımla, güçlü bir Akrep/Boğa kutbunun Boğa’da
tohumlanmış ürünlerini deneyimlemeye başladık. Madde ve Mana, Somut ve Soyut,
Olan – henüz Olmayan, kendimize verdiğimiz değer, bizi bizi biz yapan
karakterimize eklenmiş değerler vb. Eski makalelerimde Boğa alanını çok fazla
anlattım dileyen o yazıları bulsun en detayına kadar bir daha okusun
hatırlasın. Uzatmayacağım. Dolunay’ın, Balık’ta yer alan Neptün ile kurduğu o
büyülü, mistik, muazzam görünüm, yüksek sezgi gücü ile, her insanda mevcut
olan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bize fısıldayan içimizdeki o adını henüz
koyamadığım kuvve ile bu dönem daha yakın ilişkiye geçirecektir şu insanları.
Boğa denince ilk akıla gelen,
Değerler, Sahip Olmak, Ben’im dediğimiz o Ben’in içine doldurmuş olan maddi ve
manevi somut elle tutulur gözle görülür olanlar, İnsandaki sabır denilen o
üstün güç, Huzuru nerede aradığımız, ne olursa Mutlu olacağımız, Dünyaya dönük yüzümüz.
Dünyaya bizi bağlı tutan her şey. Ölümlü olduğumuzu unutturan, hiç ölmeyecek
gibi birikimler yaptıran, hiç ölmeyecek gibi canımızı tüketircesine verdiğimiz
çabalar, hiç ölmeyecek gibi, kazık çakacakmış gibi dünyaya, belirsiz olan
yarınlar için hiç durmadan bir şeylere sahip olmayı takıntı haline getirmeler…
Akrep, dönüştürmektir, çürüyen
şeyleri dönüştürür, bunu bir neşter ile yani acıta acıta yapar, Boğa ise kalite
ile ilgilidir, o hiçbir şeyin çürümesine izin vermez, bu nedenle toplumsal
konularda en fazla takıntısı olan, aile yapısı, otorite ile olan ilişki,
toplumun beklediği davranış ve uygulamalarda en hassas davranan işarettir. Ama hayat işte Hayat, her zaman öyle olmuyor,
bazen insan çizgiden çıkabiliyor, alışılmış olan dünyevi yaşam kurallarına rest
çekebiliyor, o topluluklara dahil olmak istemiyor. Günümüzde şirketleşme haline
gelmiş, kadın/erkek aynı, ticaret gibi yapılan evliliklerin içinde olmak istemiyor,
çoğunluğun değer verdiği şeyler onun için bir anlam ifade etmiyor. Şu dönem
zihnimizi en çok karıştıran konu, neye değer verdiğimiz, bu değer verdiklerimiz
konusunda, dostlar alışverişte görsün modunda mı? Çoğunluk bunlara değer veriyor,
ben de vermeliyim mi? Hayır o bu şu ne derse desin, huzur da mutlulukta bizzat
samimice kendi benliğimle karar verip, yaşamımda sabitlediğim değerlerim mi?
Bunu çok derinden sorgulayacağız.
İnsan değerleri ile, değer
verdikleri ile dönüşür. Dönüşüm diyoruz
yıllarca, her dönüşüm hayra olmaz, Boğa dolunayında Akrebi al karşına ve gör,
az çok geçmiş 5-7 sene içinde her birey, her ülke, her yönetim dönüştü, bak bi
bakalım, hangi dönüşüm hayra, hangisi zararda. Aslına rücu ederken her varlık,
bak bi bakalım kimler korudu aslını aynısıyla sabitmiş, kimler aslına rücu etti
meğer aslı bir aldatıcı hülya bir halüsinasyon imiş. Dönüşürken ülkemiz iyice
gör bi, nelerden geçiyor, geçiyoruz, dönüşmek bu boru mu? Kolay mı sandın
dönüşümü, kolay mı sanıyorsun halden hale geçişi, kolay mı sanıyorsun
yükselirken bir insan bir ülke, ayağına batan dikenlerin verdiği acının sızını,
kolay mı sanıyorsun dönüşmeyi? Çok iyi çok güzel, herkes dönüştü, dönüşüyor
sürekli, moda akımı gibi sözde, özde öz kalmamış. Burada noktalayım uzayacak yoksa : ) çok işim
var, kısa yazcem demiş miydim?
Altının değerini sarraf bilir, kaliteli
olan ürünün değerini, ustası bilir. Dün çok ilginç bir olay yaşadım,
detaylarına girmeyeceğim, nadir sosyal hayata karıştığım bir sabah idi, Kızılay’da,
bir işletme sahibi, hiç tanımadığım bir insan ayaküstü yarım saatlik bir sohbet
esnasında, bir kâhin gibi, kalp gözü açık gibi, sanki karakter tablom, sanki
ömür kitabım elinde gibi, beni bir çırpıda çözdü attı. Oysa ne kadar da
anlaşılmaz biriyim değil mi? Yoğun bir iş yeri idi, bana, “Siz biraz bekler
misiniz” dedi? Detay vermeyeceğim demiştim. Değerlerden girdi konuya,
karakterimin, yüreğimin en ince ayrıntısına kadar anlattı ve bunu sohbet gibi
yaptı, enerjinin farkında mısın dedi? Kalmış mı ki senin gibi insan dedi? Şoklar içinde idim, göz yaşlarıma hâkim
olamadım, nasıl süzülüyor ama nasıl? Şimdi daha net anlıyorum sır kutusu, dert
küpü olmuş yüreğimi, o yürekte hiç tanımadığım bu zamana kadar belki
binlercesinin iletişimle bana döktüğü, hiç tanımadıkları bana döktüğü göz
yaşlarını nasıl da anladım!
Konuyu ise sık sık buralarda
değindiğim sözlere bağladı,” altının değerini sarraf, kaliteli ürünün değerini
usta bilir! “ (Nefsi bir gaye ile değil
bu yaşadığımı aktarmış olmam, ayan beyan ortadayım işte, nelere değer verdiğim
ve neleri değersiz gördüğüm belli değil mi? Bu dönüşüm sürecinde, aslına rücu
devrinde, rücuya geçtiğim hal aslımla aynı imiş. Şimdi Mutevazı olmak haksızlık
olur, beni böyle var ’edene.) Annemi aradım eve geçince yaşadığımı anlattım tek
bir kelime atlamadan, telefonda annemin nefesi kesildi ve o da ağlamaya
başladı. Ot kök üstünde bitermiş, Köksüz ağaç olmazmış, ailemin sahip olduğu
değerleri miras almıştım, ve ailem benim asil-temiz ailem en değerli
varlıklarım, geri kalan, dünyevi her şey
ayaklarımın altında paspas olurdu ancak… Evet insanı insan yapan, değer
verdikleri idi, kişi neye değer vermiş ise aslı o idi, karakter ve Değer birbirini
tamamlıyor, değer verdiklerinle oluşan karakter belki hemen şimdi elinden tutmaz
ama, bu dünyayı terk etmeden mutlaka o içini değerle doldurduğun Karakterin
elini tutacaktır. Aksi de mevcut, karakterini tamamladığın değerler bir
aldatıcı serap ise, samimiyetsiz isen, dostlar alışverişte görsün moduyla ise, herhangi
bir çıkar gayesiyle, üzerinde eğreti duran değerler, şimdi değil belki ama gün
gelip seni bu dünyada tepetaklak edip atacaktır. Buna iman ediyorum! Şahit
oldum zira, hepiniz medyayı magazin dünyasını, siyasi isimleri takip
ediyorsunuz sizler de şahitsinizdir, görmek ve bakmak arasındaki fark ile,
umarım iman ettiğim bu düşüncemin şahitleri olup görüyorsunuzdur.
“En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”
Ziya Paşa
(Olayın Teknik İzahatı; 11 derece
Yükselen Akrebim, dün olayı yaşadığımda Güneş 10 derece Akrep ve Doğum anımda
10 derecede yer alan nt.Müşteri Akrep ile kavuşumda idi, Dolunay ise 1.7 ev
aksımda cereyan ediyor, dolunay dışardan gelen etkilerin ayna tutmasıdır. Olay
mahalli Kızılay Karanfil sokağın girişinde yer alan bir işletme, aynayı yüzüme
tutan işletme sahibi. Kendimi korumaya programlı, tedbir ile yaşayan ben, ilk
defa akışa bıraktım, bir şeyler beni orada tuttu. Sadece bir toka alacaktım
hepsi bu.)
Dediğim gibi, çok güçlü, büyülü,
metafizik alemin kapılarının açıldığı, hiç ummadığın anda, ummadığın kişilerle
karşılaşıp, kendini fark edeceğin bir dolunay olacaktır. Akrep sırlardır,
krizlerdir, krizlerin, travmaların insanda oluşturduğu içsel kanamanın tortulaşıp,
o yaraların içeride taptaze kalmasıdır. Ve insan acısıyla dönüşür, acısıyla
yücelir, acısıyla, travmalarla, yoksunluğuyla, çilesiyle dönüşür, yaralanmış
hayvanlardır ancak yaralanınca sağa sola saldıran, insan yarasıyla güzelleşir,
insan yarasının sızıyla devleşir, kendini dönüştürecek, acıdan elde ettiği,
damıttığı bal ile tatlanır, lezzetlenir. Boğa bu dönüşümde, o yaraların kâr
kısmıyla ilgilidir. Boğa gibi güçlü deriz hani. İkisi de bu dönüşümde çok
önemlidir. Dönüşüm salt Akrebin kendi başına gerçekleştirdiği bir olay
değildir!
Akrep hep hep diyerek Hiç’liğin
Özgürlüğüne ulaşır, çok çetin yollardan geçerek, deyim yerinde ise burnu
sürtüle sürtüle, o tapındığı dünyaya ait kavramların aslında ne kadar boş
olduğu başına vurula vurula, elinden alına alına ulaşır, Boğa hep hep derken, biriktirmenin
değil paylaşmanın özgürleştirici olduğunu idrak eder, biriktirdiği her şey gün
gelip elinden istemeden çıkarak, çeşitli bahanelerle sahip olduklarını yitire
yitire anlar paylaşmanın değerini, Bakara suresi Boğa-Öküz vs. anlamına gelir,
Bakara suresi dünya hayatıyla ilgilidir, Bakara suresi dünyaya tapanlarla,
kendisinin bu dünyada ebedi yaşayacağını sananlarla ilgilidir. Buna daha evvel
değinmiştim. Dileyen Bakara nedir, Bakara suresinin mealini bir okusun derin
derin…
Bu dolunay tamamen Neptün etkili
bir dolunay, Balık vurgusu önem kazanıyor, Neptün etkileri belirsizlik içinden
çıkıyor, sırlar açıklanıyor, kördüğümler çözülüyor, belirsizlik bulutu
kalkıyor. Hayatımızdaki en önemli şey Dengedir, Duygularımızla realitemiz
arasındaki denge, ilişkilerimizdeki sahip çıkmak ve sahip çıkılmak arasındaki
denge, vermek ve almak arasındaki denge, fedakarlıkla ilgili denge, gelir-gider
tablosunda, ikisi arasındaki denge, ilişkilerde sevgiyi somut olarak gösterme
arasındaki denge, dünya ve ötelerle olan ilişkimizde, çok meşhur bir söz ile,
hiç ölmeyecek gibi çalışmak, yarın ölecekmiş gibi ahirete hazırlık yapmak
arasındaki denge… evet belirsiz olan konularda, somut olarak görmek istediklerimiz
ve bizden beklenilen somut davranışları daha net anlayıp, yüksek sevgi gücü,
hani o dilde olup kalpte olmayan seni seviyorumların gücü değil, samimi sevgi
gücü ile, aklın kurnazlığına kaçmayıp, aklın rahmani olan tarafıyla akledip,
kalbi bu akılla yoklayıp, gerçekten istediğimiz, sahiplenmek, sahiplenilmek,
ait olmak, ait hissetmek istediğimiz yaşam için eyleme geçirecek etkileri bolca
taşıyor. Hani bir şeyin olup olmaması da pek mühim değil, olur olmasına da
gerçekten hak ediyor muyuz, layık mıyız, sürekliliği biraz buna bağlı bu da
kalsın akılda. İnsan bu işte kimi kendini hiç görür, çok şeyken, kimi kelime
manasında hiç’tir kendini hep görür.
Doğum tablonuzda Akrep, Balık ve
Boğa’nın 10-15 derecelerini içine alan yaşam sahneleri, yine bu burçlarda 10-15
derecelerde kişisel yıldızlara sahip olanlar, doğum tablosunda 10-15
derecelerde herhangi bir burçta yer almış yıldız/gezegenle açıya sahip olanlar,
daha somut olarak göreceklerdir dolunay etkisini. Tablosunda bu değerlere sahip
olmayanlar ise, Boğa/Akrep aksının temsili olduğu konularla ilgili derin
düşüncelere sevk olacaklardır. Sağlamasını, istatistiğini kendiniz yapıp, gözlemleyebilirsiniz.
Velhasıl-ı
kelâm: Sözün Özü, çok huzurlu, dengeli, kararlı, mistik, bol
nazarlı:) dönüşüm karnemin elime ulaştığı, iletişimin güçlü olduğu, sevgi dolu
bir dolunay oldu benim için devamı da umarım böyle olacaktır. Olacak da. Sabır,
denge, sükûnet, ağırbaşlı olmak, sevgi dili ile konuşmak, empati yapmak,
karakterini dolduran değerlerin güzel yanlarına sahip çıkmak, sahip çıkılmak
işte bunlar, huzurlu insanın tanımı. Ötesi berisi pek önemli değil. Fazla
uzatmadım bu dolunayda, hepimiz dönüşüyoruz bir şekilde, dün taptıklarımız
bugün ayaklarımızın altında, dün yanımızda olanlar bugün çok uzağımızda, dün
kurulu olan düzen bugün virane, dün sapasağlam olan beden bugün harabe, Hakk
Teala sırasıyla insanı kendine getirecek bir bahaneyi vücuda getiriyor,
hepimizin hayatında, ben sıramı çoktan savdım, sonuçtan memnunum, Darısı
savmayanların başına ki, onlar da geçecek elekten, onlar da tâbi tutulacak
samimiyetin sınavına… Hadi bana Eyvallah.
Sevgimle
Kalın E’mi,
Elif
Hece Öztürk
3
Kasım 2017 – Ankara (tamam seninle barıştık Ankara)
(4) YORUMLAR ( Yorum Ekle )
Gönderen: tutubasaah balık - bilmez misin bildiklerini
eller hep bunu der gibi
bakmaz mısın gördüklerine
ah sinema rüya ve hikâyeler
ne zaman güleceksiniz
siz
ki ey tomurcuk güller gibi
aşk yazardı bahçeler
o baharda
bilmezdik güneş neden başımızda bu sıcakta
ah
bilmezdik de ne oldu bildikçe
küçük balık
akvaryumu yedi yuttu
unuttu
yosun gözlüm
aşk bile beni unuttu
9 Kasım 2017, Perşembe, 19:10
Gönderen: Selin
Aynı bahçenin otlariyiz gülüm.. - Gül bahçelerinde bitmek de nasip olur inşeALLAH..ALLAH (c.c) senden razı olsun..
9 Kasım 2017, Perşembe, 06:25
Gönderen: Fatma
Altın - Altının değerini sarraf bilir,kaliteli ürünün değerlerini ustası bilir.Biz senin değerini çoktan bilmişiz bir kardeş bir arkadaş bir abla gibi tanımasamda görmesemde senin dediğin gibi velhasıl kelam iyiki varsın
4 Kasım 2017, Cumartesi, 10:01
Gönderen: Nalan
Kolay mı sanıyorsun donusmeyi. - Evet insanı insan yapan, değer verdikleri idi, kişi neye değer vermiş ise aslı o idi, karakter ve Değer birbirini tamamlıyor, eğer verdiklerinle oluşan karakter belki hemen şimdi elinden tutmaz ama, bu dünyayı terk etmeden mutlaka o içini değerle doldurduğun Karakterin elini tutacaktır. Aksi de mevcut, karakterini tamamladığın değerler bir aldatıcı serap ise, samimiyetsiz isen, dostlar alışverişte görsün moduyla ise, herhangi bir çıkar gayesiyle, üzerinde eğreti duran değerler, şimdi değil belki ama gün gelip seni bu dünyada tepetaklak edip atacaktır. Buna iman ediyorum! Ellerine emeğine yüreğine sağlık gurban.Ali LİDAR'in yazdıkları muhtesemmis dip not olarak.Sevgimle❤🌹❤
3 Kasım 2017, Cuma, 14:58