14 Ağustos 2015 Aslan Burcu Yeni Ay Etkileri; Çocuk Kalbim
"Çocukluğum
uzaklarda, Bana sanki gelsen diyor. Benim şehrim, çocuk kalbim Yüküm ağır,
çeksen diyor. Gençliğim de orada saklı, Ah ne var ki inanmıyor. Bir kuş olsam,
uçsam derdim. Biraz kahrını çeksem derdim. O şehirde bir vurulsam, Ölsem
derdim. Yok be kalbim, böyle ölme. İtiraf et, söyle sen de. Her şey eski,
dönmek yok Ah ne çare. O diyarlar, o tepeler Bu yalnızlık bitmez diyor.
Fenerimi yaksan da olur, Ben ölüyüm çocuk diyor. Gençliğim de orada saklı, Ah
ne var ki inanmıyor."(*)
14 Ağustos 2015 Tarihinde, TSİ.17.53'de Aslan Burcu
21°de Güneş ve
Ay kavuşum yapacak, Yeni bir Ay doğacak. Önce Sabit Burç mensupları ve yine
Yeni Ay'ın gerçekleştiği derece dâhilinde önemli kişisel gezegenlere sahip olanlar
için, yerleştiği yaşam sahnesinde bir dekor yenileme hazırlığı, iç dünyamızın
yansıması olan davranışlarımızı gözden geçirme, alma-verme, etki-tepki
mekanizmasını daha net görme zamanlarındayız sanırım.
Aslan Burcu temalarına bir bakalım, 5.evin hükümdarıdır kendileri, nedir
5.ev, hobilerimiz, kendimizi dinlendirdiğimiz zamanlar, eğlence anlayışımız,
moralimiz, yaşam enerjimiz, etrafımıza yaydığımız ışık, tasarıma dökebildiğimiz
fikirlerimiz, tasarımlarımız, aldığımız riskler, borsa-spekülasyon, kumar-şans
oyunlarıyla olan bağlantımız, içimizdeki çocukla olan bağlantımız,
çocuklarımız, verdiğimiz sevgi (aldığımız sevgi 11.ev
alanının işi), gönül oyunları, göynümüzün eğlencesi neşesi
olmuşlarla olan iletişimimiz, sevgimizi nasıl sunduğumuz, abarttığımız gürül
gürül coştuğumuz hallerimiz, rol yapma yeteneğimiz, (hüzünlere kamuflaj aman
deyim sakın belli etmeyesin, acı ama gerçek bundan keyif duyan dostlarınız
olabilir ),yönetme arzusu duyduğumuz alanlar, baskı oluşturmak, hükmetmek gibi
kavramlarla olan ilişkilerimiz vb. konularda biraz kalbi yoklayacak, e biraz da
yoracak, biraz dramatize edeceğimiz, biraz trajediye dökeceğimiz an'lar
içindeyiz sanki.
Ne zaman büyüdük, ilk ne oldu da büyüdüğümüzü anladık, NEREDE
HALA ÇOCUÐUZ Bİ TÜRLÜ BÜYÜYEMEDİK, NEREDE İNCİNİYOR HALA O KALP, NEREDE
BÜZÜLÜYOR O DUDAK, NEREDE ÇATILIYOR O KAÞ, NELER OLUYORDA, HALA BİR DİVAN ALTI
ARIYORUZ SAKLANACAK, NELER OLUYORDA NELERE SIÐINIYORUZ, ATIYORUZ KENDİMİZİ vb.
sorularla çoğu zihin haşır-neşir olacak sanki.
Doğduğunda bir bebek, 5.eve ulaşıncaya dek çevreyle ilişkilidir, bir tür teyp
gibi, kaydetme safhasıdır bu dilim, 5.eve ulaştığında Aslan'ın evine geldiğinde
artık sahne onundur, ne almış, ne öğrenmiş, karakterine gen-çevre-cüz’i irade
ile yaptığı seçimlerin, sebep-sonuç ilişkisiyle neler eklemişse artık sergileme
zamanıdır. Hepimizin kendine özgü yetenekleri var, kimi iletişim uzmanıdır,
kimi iyi bir senarist, kimi tenekeyi alır parlatır muhteşem tasarımlar ortaya
koyar, kimimiz mutfakta harikalar yaratır, kimi iyi bir düzenleyicidir, iç-dış
ne gerekli ise kişiyi yormadan, yaşadığı hayatla kavga etmeden huzurla yaşamasını
sağlayacak başarılı bir rehber, yol gösteren, hayatları derleyen, toplayan,
düzenleyendir. Bu yeni ay dilimiyle
kendimizi keşfe doğru, yeteneklerimizi keşfe doğru bir pencere açılıyor sanki.
Varolan her türden yeteneklerimiz için, amatörü olduğumuz,
hobimiz olan ruhumuzu beslediğimiz, ruhları beslediğimiz, neşeyle, coşkuyla
yaptığımız işler için artık bir sahne zamanına işaret ediyor sanki. Ben bu işi
yaparım! Sahne senin maestro:) Koç-Uranüs + Yeni Ay arasındaki olumlu görünüm;
dürtüsel, harekete hemen geçiren kıvılcım etkisi ile tıkanık olan
yeteneklerimizlede sürpriz bir şekilde karşılaşabiliriz. Hı bu arada, ne idi
dışarda deli oyunlar, hepsi bizi oyalar, gündemden uzaklaş, önündeki işine,
kendi kalbine bak, ortam, insan-bilgi-algı kirliliği ile dolu, Oyuna bulaşma,
kendi oyununu seç, başrolünde sen varsın, kendi gündeminle meşgul ol diyor
sanki.
Her insan bu dünyada özel bir yere sahip, yaratılmış her şey
kendini gerçekleştiriyor, aslına rücu ediyor, insan aslının ne olduğunu
kitaplardan, seminerlerden, şuradan buradan tam anlamıyla öğrenemez, o sonraki
sağlaması olur, insan nasıl bir hayatın içinde, hangi koşullar altında yaşarsa
yaşasın, ne olduğunu kalbine baktığında anlar, insanın aslı kalbindedir, bu
Yeni Ay bir bahanesi, vesilesi olabilir belki hı kim bilir, Kalbine bak, bu
dünyada hangi Esmaların tezahürüsün, onları nasıl ne şekilde yansıtıyorsun,
biri kötü olacak onun aslı o, diğeri iyi olacak aslı o, kimi oyun kuracak, kimi
oyun bozacak aslı o, kimi yakacak, yıkacak, kırıp dökecek aslı o, kimi yıkılanı
yapacak, döküleni toplayacak aslı o, aslımızdan gelenler ne ise bunların idrak
zamanı sanki... Ve bunlarla meşgul olmak hakkıyla ifa etme zamanı sanki.
Aslan burcunda, Aslan'ın kalbinde geri hareketine devam eden Zühre ile olan yakın kontak, ilişkilerimiz
için test zamanı idi, anne ile olan, aile ile olan, eşle olan, çocuğumuzla
olan, arkadaş-dostla olan, iş çevresiyle olan ama en önemlisi kendimizle olan
iletişimimizin ne durumda olduğunu bizlere düşündürmeye başladı sanki. Kalbe
bir bakış, Kalbi bir yoklayış... Yani yine geldik Kalbe...
Balık/Þiron+Yeni Ay/Zühre arasındaki birleşmeyen- düzen
ihtiyacına işaret eden görünüm, Yaralanmış, kırılmış, bilincimize ekilmiş,
zehirli bir sarmaşık olup her yanımızı sarmış sevdiğimiz dediğimiz, yakınımız
bildiğimiz, insan insanla sınanıyor ya hani,
ilişkilerimizin bizlere verdiği hasarları bolca düşündürüyor olabilir,
şu zamanlar, çocukluktan kalma yaralı bereli sevgi-sizlik -ilgi-sizliklerle
tıkanmış kalpleri çözme zamanı olabilir sanki. Üretmenin önündeki engeli, sahne
korkusunun nedenlerini, bir türlü kendini ifade edemediğin, gösteremediğin
yaşam dolu yeteneklerinin tıkaçları her ne ise, her kim ise, hangi olay başlangıcı
oldu ise anlama zamanlarına işaret ediyor sanki. Bu zamanda bir türlü
kuramadığın yakınlığın, tam anlamıyla sunamadığın samimiyetinin, bir türlü Azad
edemediğin hastalık haline gelmiş, zararı diz boyu olan ilişkilerin verdiği
hasarlara neden katlandığının, neden moralin hep sıfır, neden yaşamdan
kopuksun, neden yaşama hayata karışamıyorsun, neden herkes sana bu dünyanın insanı
değil bu diyor, buna benzer soruların idrak zamanları sanki. Alınca cevapları,
çözünce tortuları, aşınca o dağları, çıktığında güneşe, gülümsediğinde hayat
yeniden, yine de gerektiği kadar uyum sağla, hoşuna gitmeyebilir kalbinin
odalarına sırlanmış o kötü kalıntılar, üzebilir bir süre, kin tutmak, hırs
yapmak, öfke patlatmak, hesap sormak olaylarınahiç girme, al hepsini, suya
bağışla aksın gitsin. Sen yüzünü dön yine Güneşe, yeni uyanmış bir teletabi gibi: )
Aman işte hayat böyle, Ay döngüleriyle bizler de birlikte
büyüyoruz, küçülüyoruz, bi güzelleşiyoruz, bi kirli kanımızı aylık periyotlarda
akıtıyoruz, tazeleniyoruz. Bu Yeni Ay ile bunlar geliyor düşüncelerimize,
bazısını fark ediyor harekete geçiyor, şifamızı kapıyoruz, bazısında es
geçiyoruz aynı dersler, imtihanlar sürekli kapımıza geliyor uslanmıyor, bile
bile içine dalıyoruz. Acısı, ballısı, tatlısı, tuzlusu, ekşisi, mayhoşu, Bu
hayat armağandır insana, yaşadığını bir daha yaşaması için ve son şansıdır
burası, gerçeği sandığı buradaki uykusundan uyandığında kendine eziyet olan yerlerine
çeki düzen verme lütfu hala mevcut olan. Er Rahiym Er
Rahman El Evvel El Ahir arasında rüyasını yaşayan Biz; İnsan...
Boynuna o yeşil
fuları sarma çocuk
Gece trenlerine
binme, kaybolursun
Sokaklarda
mızıka çalma çocuk
Vurulursun... (**)
Sevgimle Kalmaya devam e' mi
Elif Hece Öztürk
13 Ağustos 2015-Spartalucia
*
Nazan Öncel-Çocuk Kalbim
**
Attila İlhan-Mızıkacı Çocuk
(2) YORUMLAR ( Yorum Ekle )
Gönderen: iliryasevenhüzün - facebook hatırlatıyorya eskileri, az önce açtım ki sayfanın başında geçen yıl bu gün bu yazını paylaşmışım,senin sayfana bakayım dedim sayfanın başında yine bu yazın ah be gugufçe benmi bu kadar hüzünlüyüm dünyamı?seni çok özledim...
17 Ağustos 2016, Çarşamba, 20:20
Gönderen: iliryaseven
:) - Biz büyüdük, kirlendi dünya!
17 Ağustos 2015, Pazartesi, 12:51